eskiden bir kalp kırılmaları vardı yeri göğünden söken incindim mi tüm dünyayı inletirdim kimse duymazdı ama ben bilirdim eskiden kimse sevmeyecek beni gibi hissederdim herkes davetliydi duvarın dibindeki son seslenmeye anlamadığımı anlatamadan giderdim eskiden kaçmazdım çukurlardan çukur olduklarını bile görmezdim eskiden kaçınmazdım birini sevmekten sevmemek için sebep bilmezdim canım yanardı eskiden yaralarım olurdu pamuk tutardım üzerine bırakıp gitmezdim açıkta üstünü kapatmazdım kirli kumlarla kirlenmezdi içim kazanamaz ve kaybedemezdim çünkü devamlı kaybedendim ben kaybetmekten ölümüne korktuğum eskiden dünyanın dört farklı kıtasında üzüldüm ben yağmurun altında gökten aşk dilendim bulduğumu yedim, yiyemediğimi kaybettim ve isyan ettim adaletsizliğe çünkü benden başka herkesti işte aramadığını bulmak için isyan etmek zorunda kalmayan bulamadığını aramamak için yarasına kum ve kor tutmayan ve evet ihtiy
Bu Blogda Ara
Nutopia
home, home again.
Kayıtlar
Nitelikli
En Son Yayınlar
beş temmuz iki bin sekiz
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
bien mieux qu'être mal accompagné, pas vrai?
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
it's all done except the last chapter
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ben can nedir şimdi bildim
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
müjgan'la ben ağlaşırız
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ellerin, yastık, yorgan, sarı saçların
- Bağlantıyı al
- E-posta
- Diğer Uygulamalar