Ah devrimim benim, sen gelmedin ama ben değiştim.

Politia Nox: Phi-Omega-Sigma

Işığı görüyordu.

Oradaydı.

O ışıktı.

Uzun zaman geçmişti bir şeyler yapmayalı. Seneler olmuştu sanki elini cebine sokup beklemeye başladığından beri. Hava sıcaktı, kurak toprağın üzerinde duruyordu o da. Ne bir şey yapmaya, ne de gözlerini kırpmaya niyeti vardı. Hava sıcaktı ve kanıyordu gözleri, kurumuşlardı.

Işık oradaydı. Uğruna uçurumların ortasından geçtiği ışığın içindeydi şimdi, ve hiçbir şey hissetmeden bekliyordu. Uzun zamandır yalanlar içerisinde oturuyormuş gibiydi, parçalanmış ve delinmiş. Gözleri kanıyordu, göremiyordu önünü. Hızlanmak istiyordu, başarmak, yapabilmek, yaptırabilmek, yapamıyordu. Herkesi görebiliyordu ve herkesi unutabiliyordu.

Ellerini cebinden çıkarmaya çalıştı. Olmadı. Yapamadı.

Işığı görebiliyordu. Kimsenin olmadığı yere gelmişti ve herkes buradaydı. Sessiz bir ölüme gelmişti ve kulakları kanıyordu. Işık oydu. O ışıktı.

Her şey bitmiş gibi gelmişti bir an. Her şey sona ermişti. Her şey bir anda, basitçe, sakince ve olabildiğince bitmişti. Işığı görebilmişti. Işık oydu.

O ışıktı.

Yorumlar

Popüler Yayınlar