You wanted perfect, you got your perfect, but now I'm too perfect for you.

Çok mainstream. Hmm, ilginç. İşte bu yüzden pek yorum almayı sevmemekteyim. Revan, vagnevill, berx falan atsın, onlara böyle yorum kurban, lakin şöyle direkt ve boş yorumlar atmayın. Niye mainstream, gel tartışalım arkadaşım. Tabii ki ana akımdan, bunu ben de biliyorum, fakat öteki türlüsü nasıl olabilir? İran'dan, Fransa'dan çıkan, 20 dakikada bir, bir insanın vurulduğu ve 30 dakikada bir, bir insanın konuştuğu bir film mi? Zannetmiyorum. Filmde iyi gişe yapmış film vardır, yapamamış vardır, bir de entel filmleri vardır. Bir de gişe yapmak için tasarlanmış filmler vardır, ama onlar apayrıdır, bence film falan da değillerdir. Örnek istiyorsanız, Martin Lawrence filmleri iyi bir örnektir pekala.

300'e gidildi. Beğenilmedi. Artık yönetim hataları çok feci gözüme çarpıyor yau. Fakat Zack Snyder'ın öteki filmi Watchmen için umutluyum. Gerçi deneme çekimindeki Rorschach kötü geldi ama, deneme çekimi sonuçta. Zaten hatalar da savaş sahnelerindeydi, çok bireysel çekilmiş. Ayrıca Emrah'ın annesi modundaki Lana Headey'i ve Gerard Butler'ı kınarken, Dilios'u seslendiren ve oynayan adamı takdir ettim. Kraliçe altkonusunu ise hiç açmayalım, resmen tiksindim.

TMNT'ye gidildi. Beğenildi. Açıkçası 300'den daha çok sevdim. (Baştaki savaş sahneleri ondan iyiydi onu da hemen söyleyeyim.) Uzun zamandır hasrettik kaplişlere, fakat Casey Jones'u niye amele yapmışlar onu anlamadım. Neyse.

"Etrafınıza bakın", bunu der her zaman sistem karşıtı arkadaşlar. Oysa ki yalandır. "Etrafa bak, evet, bir kalörifer görüyorum, uu kesin sistem bu, yeahfak!" Düz mantık, evet, ama yanlış değil. Sistemin içinden sistemi eleştirmek kadar yanlış değil. İstiklal Caddesinde devrim başlatanlar, arapça sözcükleri, ingilizce sözcükleri kullanıp "Türkiye değerlerine sahip çıksın!" diyenler kadar hiç değil. Türkiye değerleri reklam panolarından oluşuyor sanıyorlar korkarım ki. Bir program vardı unutmam, Türkçenin nasıl kaybolduğunu anlatıyorlardı, fakat programın adı neydi? Habertürk Weekend!!... Ne habersin, ne Türksün, seni gören yollara dökülsün.

Hepimiz kusurluyuz. Hepimiz güne yeni sınavlarla başlıyoruz, hepimiz kişiliğimizden mutsuzuz, ve kendimizi birşeye kabul ettirmeye çalışıyoruz. İşte sistem o. Sistem, arkada birilerini oynatan bir kukla değil. Sistem biziz. Sistem, her sabah kalkıp saçımızı düzeltmemiz. Sistem, her sabah üstümüzü başımızı özenle seçmemiz, Sistem tamamen biz ve bizim kusurlarımız. Biz o kusurları kapatmaya çalışırken, iyi olduğunu, doğru davranış biçimi olduğunu inandığımız şeyleri yaparken biz olmaktan çıkıyor, makinenin bir parçası oluyoruz. Sistem biziz. Sistem moda. Sistem ait olma açlığı. Sistem kusurlarımızdan utancımız. Sistem biz, ve bizim kusurlarımız.

Etrafınıza bakın. Bunu görmeyeceksiniz. Kendinize bakın, ve ilk gördüğünüz şey, işte o ufak şey sistemin ta kendisi.

İsmine de sanırım utanç diyorlar.

"No. Not even in the face of armaggedon. Never compromise."
"Hayır. Kıyametin karşısında bile hayır. Asla ödün verme."