One and one make two, two and one make three, it's destiny.
Bugün sınıfta (dersane sınıfında) rap dinleyen bir kızı anarşist olmakla suçluyorlardı. Kız da gülerek "öf evet hem anarşistim, hem komunistim hem faşistim, aman!" dedi. Oradan bir başka kız "hem komunist hem faşist olunmaz" dedi. O an bu konulardaki bilgimi oraya sokuşturmak için öyle büyük bir dürtü hissettim ki anlatamam. Onların suratına internette makaleler okurken geçirdiğim saatlerimi fırlatmamı engelleyen tek şey ne istediğim ile benim için doğru olan şeylerinin arasındaki farkın her zaman büyük virgüllerle ayrılıyor olmasıydı.
***
Komunist kelimesini Deniz Gezmiş kitaplarından öğrenenlere kafamın girmesini istiyorum. Onların da kafamın açtığı delik yüzünden delikli nane poloya dönmelerini istiyorum. Devletten bekliyorum bunları.
***
Deniz Gezmiş'in mezarı teyzemle dayımın mezarlığındaymış (Ankara'da). Annem söyledi, arada hala gidip mezar taşını kıranlar falan oluyormuş. Eh, adamı sembol haline getirirseniz olacağı buydu. Ne yazık ki (!) komunizmi süpürme konusunda Amerika kadar dikkatli olamadı o dönemki hükümet. Bakın bakalım Amerika'nın Deniz Gezmiş'i, Erdal Eren'leri var mı? Tabii ki yok. Onlar eğlence sektöründen popüler basına kadar her yerde komunistleri ortalama halkın can ve mal varlığını tehdit eden öcüler olaran tanıttılar da ondan.
***
Bu akşam maç var. (Ne zaman yayınlarım bunu bilmiyorum) Malta maçından sonra ümidim az. Sanmıyorum ki kazanalım, ama yine oturup seyredeceğim tabii. Sopranos'da seyretmek istiyorum ama, bakacağız artık. (Bir hafta sonra gelen not: hakem sağolsun 3-0 bitti maç, ama ben Sopranos'un reklam arasında gördüm iki golü.)
***
FM 2006 oynuyorum, ikinci senemdeyim. Her zaman olduğu gibi yine bir Bluenose'um ve sanırım hayalimdeki Avrupai Birmingham'ı kurdum. İlk senemde FA Cup'ı ve Community Shield'ı kazanmam üzerine Avrupa'da Euro Cup grup elemelerini aşacak ve ligde ilk ona oynayacak bir takım yaratmaya başladım. Hırvat Bosko Balaban, Hollandalı Arnold Bruggink ve Barry Van Galen, Brezilyalı Rivaldo, Denilson ve Guilherme, Portekizli Nuno Valente, İspanyol Juanfran ve İskoç Craig Cordon'ı aldım. An itibariyle Liverpool'a 4-0 takmış ve EURO Cup grup elemelerinde ilk maçında Sampdoria'ya ecel terleri döktürmüş bir Birmingham'ın başındayım, 9-10 milli oyuncum var (Balaban, Nuno Valente, Craig Gordon, ikinci kalecim Kuzey İrlandalı Maik Taylor ve yine Kuzey İrlandalı sağ kanat oyuncum Damien Johnson, Fildişi Sahilli Olivier Tébily ve Avusturalyalı Stan Lazaridis, Finlandiyalı Mikael Forssell ve Njazi Kuqi, Tunuslu Mehdi Nafti ülkelerinde banko oynayan isimler, Bruggink ve Juanfran performanslarına göre arada çağrılıyorlar, Brezilyanın ise henüz bir maçı olmadığından yorum yapamayacağım. Yani kalecim İskoçya'nın milli kalecisi, geri hattımda sol kanadımı Portekiz'in sol beki koruyor, Fildişi Sahilinin orta beki yedeğim, defansif orta saha oyuncum Tunus'un direği, sol ve sağ kanatlarım kendi ülkelerinde defalarca milli olmuş isimler, forvet hattımda ise Rivaldo, Balaban, Forssell, Kuqi, Bruggink, Heskey gibi milli oyuncular var. Viva la Blues, efendim.
***
Komunist kelimesini Deniz Gezmiş kitaplarından öğrenenlere kafamın girmesini istiyorum. Onların da kafamın açtığı delik yüzünden delikli nane poloya dönmelerini istiyorum. Devletten bekliyorum bunları.
***
Deniz Gezmiş'in mezarı teyzemle dayımın mezarlığındaymış (Ankara'da). Annem söyledi, arada hala gidip mezar taşını kıranlar falan oluyormuş. Eh, adamı sembol haline getirirseniz olacağı buydu. Ne yazık ki (!) komunizmi süpürme konusunda Amerika kadar dikkatli olamadı o dönemki hükümet. Bakın bakalım Amerika'nın Deniz Gezmiş'i, Erdal Eren'leri var mı? Tabii ki yok. Onlar eğlence sektöründen popüler basına kadar her yerde komunistleri ortalama halkın can ve mal varlığını tehdit eden öcüler olaran tanıttılar da ondan.
***
Bu akşam maç var. (Ne zaman yayınlarım bunu bilmiyorum) Malta maçından sonra ümidim az. Sanmıyorum ki kazanalım, ama yine oturup seyredeceğim tabii. Sopranos'da seyretmek istiyorum ama, bakacağız artık. (Bir hafta sonra gelen not: hakem sağolsun 3-0 bitti maç, ama ben Sopranos'un reklam arasında gördüm iki golü.)
***
FM 2006 oynuyorum, ikinci senemdeyim. Her zaman olduğu gibi yine bir Bluenose'um ve sanırım hayalimdeki Avrupai Birmingham'ı kurdum. İlk senemde FA Cup'ı ve Community Shield'ı kazanmam üzerine Avrupa'da Euro Cup grup elemelerini aşacak ve ligde ilk ona oynayacak bir takım yaratmaya başladım. Hırvat Bosko Balaban, Hollandalı Arnold Bruggink ve Barry Van Galen, Brezilyalı Rivaldo, Denilson ve Guilherme, Portekizli Nuno Valente, İspanyol Juanfran ve İskoç Craig Cordon'ı aldım. An itibariyle Liverpool'a 4-0 takmış ve EURO Cup grup elemelerinde ilk maçında Sampdoria'ya ecel terleri döktürmüş bir Birmingham'ın başındayım, 9-10 milli oyuncum var (Balaban, Nuno Valente, Craig Gordon, ikinci kalecim Kuzey İrlandalı Maik Taylor ve yine Kuzey İrlandalı sağ kanat oyuncum Damien Johnson, Fildişi Sahilli Olivier Tébily ve Avusturalyalı Stan Lazaridis, Finlandiyalı Mikael Forssell ve Njazi Kuqi, Tunuslu Mehdi Nafti ülkelerinde banko oynayan isimler, Bruggink ve Juanfran performanslarına göre arada çağrılıyorlar, Brezilyanın ise henüz bir maçı olmadığından yorum yapamayacağım. Yani kalecim İskoçya'nın milli kalecisi, geri hattımda sol kanadımı Portekiz'in sol beki koruyor, Fildişi Sahilinin orta beki yedeğim, defansif orta saha oyuncum Tunus'un direği, sol ve sağ kanatlarım kendi ülkelerinde defalarca milli olmuş isimler, forvet hattımda ise Rivaldo, Balaban, Forssell, Kuqi, Bruggink, Heskey gibi milli oyuncular var. Viva la Blues, efendim.
Yorumlar