Chaos!...

Nasılsın blog?

Aslında çok yazasım yoktu. Ama artık hayatımın bir parçası oldun blog. Sana özel zaman ayırıyorum, gece yatarken sana neler yazacağımı kurguluyorum, garip birşey. Normal değil aslında bir şeye bu kadar hevesle bağlanmam. Daha önce sadece Pokémon ve WoW'da olmuştu bu bana.

Bir de yazma durumu var. Yazdıklarıma dönüp baktığımda keşke şunu değiştirseydim dediklerim çoğunlukla, ama demediklerimin hepsi bu blog'da. Seviyorum seni blog, anla işte.

Smiley olayı var bir de. Ben smiley karşıtı ben, ne zaman smiley'e muhtaç oldum? Hey gidi hey, gerçekten değişimin sıkça yaşandığı bir dönemdeyim. Bir dönüp bakıyorum bazı yaptıklarıma, ne kadar aptalmışım diyorum. O yüzden, sanırım arkama bakmamalıyım fazla.

Ne yazacağımı bilmiyordum blog buraya girmeden evvel. Girdim, bir baktım ki parmaklar tık tuk vuruyor klavyeye, beynim yönlendiriyor ellerimi, yazılar dökülüveriyor ekrana. Ve sonra bir bakıyorum ki, bunlar hoşuma giden yazılar. Nadir olur bu blog. Çok nadir. Ama ben yine de bu nadir ihtimalin meydana gelmesi olasılığına karşın geriye bakacağım.

Çok ciddiyim ya, neler oluyor bana?

Değişiyorum.

Peki niye benim kontrolümde değil?

Kontrolümde, sadece kontrolümde olduğunun farkında değilim.

Farkına varmak istiyorum.

Bilmiyorum, belki de varmışımdır?

Varmışım sanırım.

İnsanlarda nasıl bir izlenim bırakıyorum diye düşünüyorum, demek ki varmışım.

Düşünüyorum, demek ki varım.

Aynen öyle...

Görüşürüz blog...

Üç desem mi?

Diyeyim, üç...