Amerikanlar, eskidi bunlar, Törkiş kovboylar.

Birşey farkettim geçen gün Makina'yı seyrederken, bir insan dile ne kadar hakimse o derece bir üstünlüğü oluyor. O yüzden dili yarım yamalak konuşan hiçbir insanın arasından size laf sokma kapasitesine sahip olan insanlar çıkmıyor. Mesela o gördüğüm hatunu ele alalım, Eylem'di sanırım adı. Belki de İngilizce konuşurken acayip derecede kültürlü, oturaklı konuşan bir hatun. Ama Türkçeyi bilmediği için ne dese şirinlik gibi geliyor. Mesela kızları okula göndermek için açık arttırma yapan bir siteye kardeşinin ona diktiği, ve albüm kapağında giydiği kıyafeti bağışladığını söylerken, ciddi olmaya çalıştı ama olamadı. Bir güldüler falan. Mesela ben bir ara şöyle bir tutum sergiliyordum, üstünlük kurmak için eski Türkçeye yakın kelimeler kullanıyordum. Aslında bu teorik açıdan doğru, çünkü birinin anlamadığı bir kelime kullandığınız zaman bir sıfır önde başlıyorsunuz. Şimdi düşünün, oradan birinin "Dirayet açısından bakıldığında en bayağı vazifelerde muvaffak olacak denli basirete sahip olduğunuza inanmıyorum" dediğini. Burada bilmediğiniz tek bir kelime bile varsa tartıştığınız adamın karşısında bir nebze ezikleşiyorsunuz. Çünkü sorsan ayrı, sormasan tahmin etmeye çalışsan ayrı risk. O gün o hatunla örnekli olarak gördük ki tersi de mümkünmüş. Sırf bu bile dilimize sahip çıkmak için geçerli bir sebep, MSN ve internet ortamında da. Çünkü ben "Dryt açsndan bkldıında n bayaı vzfelerde mvffak olcak dnli basrte sahp olduunuza inanmıyom." diyen bir insan Türk Dil Kurumu başkanı olsun, kaale almam.

Bir de onlar var tabii. Yani, tamam alışkanlık falan, ama biliyor musunuz, onlar da bizim onlara baktığımız gibi bakacak birini bulmaya muhtaç, ama bunu yapmak için kendilerini bir üst yazı yazma seviyesine çıkartmaya da üşeniyorlar. Mesela geçenlerde Türkçe klavyeye sahip olmasına rağmen Türkçe karakter kullanmayan ve "v" yerine "w" kullanan bir arkadaşım "k" yerine "q" ve "i-I" yerine "1" kullanan birinin postunu bana yolladı, bak ne rezil falan dememi umuyordu, çünkü onlara bir vakit diyordum. Onlara "bir vakit" dememin sebebi ise sonradan "aman artık kabullenelim, onlar da öyle yazıyor" zihniyetine ermiş olmamdı, bu zihniyetin bir ermişi olarak da (heh) bu yazıya da birşey demedim. Hatta rahatsız edici bir hatırlatma yaparak kendisinin de benden rezil yazdığını, benim onları uzun süredir uyarmadığıma -ve uyarmayacağıma da bir daha- göre onun da onu uyarmasının saçma olduğunu anlattım, ama kendinden kötü birini bulmaya öyle niyetliydi ki bilinçaltı, ısrarla hayret etti. Ama onu suçlamıyorum tabii, ben de aynı yerdeydim geçen sene bu zamanlar. Kendim şimdiki zaman eklerini "r" harfinden mahrum bırakıyor, gelecek zaman eklerini ise "ğ" harfinden ayrı koyuyordum, fakat bu engel değildi "v" yerine "w" koyanlara kızmam. Şu an gerçekten iyi yazıyor olmama rağmen onlara kızmamam ise ironik. Ama işte ne diyorduk, birileri de beni ezdiğinden/ezilme korkusuna sahip olduğumdan kendimden kötüleri bulmaya acayip meyilliydim, onun da öyle olduğunu sanıyorum.

Yahu o değil de, Grup Vitamin ne kaliteli müzik yapıyor yahu. "Weird Al" Yankovic türü yapıyorlar, parodi ağırlıklı, ya da daha Türkçe kelimeyle hiciv. Efsanevi sözleri ve şarkıları var Vitamin'in. Mesela Türkçe literatürüne girmiş şu deyimleri sayabiliriz herhalde: "Bayıra karşı yatır beni, tırmala beni kaşır beni", "Sıkma tatlı canını, ellet patlıcanını", "Ellere var da bize yok mu?" "Al aşkını sok gözüne gözüne". "(scratch biçiminde)Ne-Ne-Ne-Ne Nenen Sıçsın Çenene" Tabii beni öldüren sözleri de var: "Saçının yarısını normal şampuanla, saçının yarısını köyünün sularıyla yıkamış, saçları ahenkle dans ederken yakalanmış ama ahenk yorum yapmamış". "Sek sek sekerek İsmail (İsmail) Rastık çekerek İsmail (İsmail) Adresim aynı İsmail (İsmail) Posta kodum da aynı yavrum! (İsmail)" "Hayatında yoktur güzel bir dişi, zaten beceremez bu işi, bu ne biçim kovboy?" ve başlıkta kullandığım "Ov ov çekilin yoldan, vahşi batıdan geliyorlar, Amerikanlar, eskidi bunlar, Törkiş kovboylar." Süper yahu.

Adresim aynı İsmail!

Yorumlar

Popüler Yayınlar