It's time!...

Naber blog?

Bugün eski blog'larımdan birine baktım blog. Okumaktan zevk aldım, hatta bazılarını buraya koyacağım. Koysam mı? Neyse üşendim.

Daha geyik şeylere değiniyormuşum o zamanlar, ama arada bazı şeyler de pörtlüyormuş. İlginç şeyler bunlar tabii.

Romancı olmamak? Tabii tabii.

Böyleymiş işte yazılarım.

Dıngıdıdıngıdın.

Şarkı sözü yazacaktım ama şu an dinlediğim şarkının, şu an dinlediğim bölümünde söz yok. Aa dur, şimdi biri "ooo" luyor. Seyirci sanırsam. Oh oh amcamın biri çok feci soloya döktü olayı. Oh oh, Allah bereket versin. Abi adam durmuyor lan? Şarkının iki dakikası solo yemin ederim. Aha söz girdi.

Fear of the dark! Dear of the fark! Tear df fhe Oark!

Şimdi de birşeyler diyor da çıkaramıyorum.

Canlı yayın gibi oldu, ilginç. Ya o değil de blog, yazdıklarımı okurken zevk aldım. Özellikle o yazdıklarımı. Birşeyler yazıyorum blog, yazabiliyorum.

Bir tartışma döndü LEVEL'da dün. Blog'larla alakalı. Yok hayır, soyunuzu kurutmayacağız, ha hatırlamışken;

FUCK SOAD!!

Neyse konumuza devam edecek olursak, yayınlayıp, yayınlamamak konusundaydı tartışma. Çok ilginç bir noktaya parmak bastılar, comment alıp almamak. Ben de sanırım comment için yazıyorum, ama anlaşılabilineceği üzere, kendi commentim için. Berker abi'nin de dediği gibi, "Sanat mı üretmek istiyorsun? Üret, ama sadece kendin için!"

Ah, Berker abi ah...niye gittin ki?

Görüşürüz blog, ama sanırım bu postu bıraktıktan sonra değil, çünkü alttaki kodlar çalışmıyor, belki yarın?