For some strange reason, we decided to talk about sex.

yaratmak, yazmak ve belki daha spesifik olarak tanık olmak konsepti üzerine düşünüyorum son bir saattir, üstteki blog arayüzünden next blog diyerek farklı bir blogda buluyorum kendimi, sonra daha da farklı bir blogda, sonra daha da bir farklısında... insanların neler paylaştıklarına bakıyorum dünyayla. sonra tanıdık blogların üzerinden geçiyor bilinçsiz zihin jimnastiğim. tam kıvamına geliyor, doğru noktaya yaklaşıyor merkezim, tam anlayacak etrafında neler olup bittiğini, tam anlatabilecek... blogger açılıyor, yeni girdi deniliyor hevesle.

sonra söyleyebilecek hiçbir şeyimin olmadığını keşfediyorum.

bir zorlamayla itiyorum kelimelerimi boğazımdan görülebilir uzay boşluğuna. bahsetmek istediğim onlarca şey varsa da nerelerdeler bilmiyorum, bir bekleme pozisyonundayım şu an, her şey mutlak bir olağanlık içerisinde kavruluyor. bırak aksın demek istiyorum kendi kendime, bırak aksın, bir seferde bir problem çarpsın suratına, bir seferde o tek problemle çarpış sen de. bırak aksın.

müzik de akıyor bu sırada. silip silip yeniden yazıyorum düşündüklerimi, bazıları doğru gelmiyor, gece saat on buçukta her şey sıradan çünkü, bırak aksın diyorum ama kendi kendime, bırak her şey aksın. bazı şeyler anlam bulacak çünkü. bazı şeylere sen anlam yüklüyorsun çünkü. ve bazı şeylerin anlamsızlığına anlam yüklüyorsun çünkü.

bırak aksın.

yeni mottom bu.

***

hiç.

bir. 

şey.

yazasım.

yok.

ama garip bir şekilde sadece tek parçalı bir yazı yazma ihtimalinin korkutuculuğu hala geçerliliğini koruyabiliyor.

Yorumlar

Popüler Yayınlar