I'm willing to sleep my way to the top, I wanna be popular.
bir çıkış var müthiş bir müziğin arkasında. gözlerimi dikemiyorum o çıkışa, eğilmiş kafam. görmezsem sanki her şey daha iyi olacakmış gibi geliyor, sanki tüm dünya ölümcül bir mantığa bürünecekmiş gibi hissediyor tüm ruhum ben o ışığa bakmayınca. semoblizmim yok hiç, sürrealist kaygılara vermek istediğim cevaplar yok ellerimde. sadece ben ve görmeyen gözlerim varız şu an klavyeyle ekranın müziğe kanadığı bu sıcak akşamüstünde. içimde gözümü kullanmak zorunda olmamanın rahatlığı, ellerimde yazı yazmanın varlıksızlığı... pek bir rahatım, pek bir mutluyum ve bana öyle geliyor ki bütün dünya da benimle aynı fikirde.
***
elimde bir bıçak var, gök kadar mavi, bir bulut kadar sakin bir bıçak bu. o beni tutuyor soğuk, metalik elleriyle. ben sadece takip ediyorum onu istemsizce, ayaklarım itaatkarlar bıçağın mavi imasına karşı. gözlerim bıçağın gözlerine bağlı sadece, zihnim bıçağın zihninde, çünkü bıçak kontrolünde her şeyin. masmavi bir bıçağın bir karınca kadar basit bir kölesiyim ben, ölümümden başka nerye gidebilirim bilmiyorum, ama yine de takip ediyorum mavi efendimi. renkler önemini yitiriyorlar bir noktada, mavi siyah oluyor kırmızının maviden doğduğu bir saniyede, her şey ölüyor karşımda, sesler bağırıyorlar deli gibi, mavi gözlerimi görüyorum yaşamı unutmuş ölü gözlerin yansımasından. nefret ediyorum kendimden ölümden ettiğim kadar, öldürmüş ellerim ise doğumları henüz olmuşçasına hareketsizler sakince. mavi gözlerimin arkasında bir ölüm var artık, isteyerek ve istemsizce.
***
zamanın her köşesi mantıklı bir şekilde bir köşeye sokabiliyor kendini ufak zihnimde, büyük kelimelerimin varlıksızlıklarıyla anlatamayacağım bir şeması var çünkü zamanın. asla çok yavaş geçmiş diyemiyorum, fakat her zaman sahip olduğu bu hız asla şaşırtıcı gelmiyor bana, dün gibi ve benzeri terimler kafamda asla can bulmuyorlar. genelde. ne yaparsam yapayım, zaman olgumu nasıl eğip bükersem bükeyim, hala dünya kupasının üzerinden yedi sene geçtiğine inanamıyorum. yedi sene nasıl geçer ya? ne yedisi ya?
nasıl yedi ya?
***
mavinin ne olduğunu biliyorsun, mavi gözlerimin arkasında dediğim andan itibaren hangi şarkının aklına geldiğini biliyorum. o şarkı kadar sana da bir gönderme mavi, senin ilgini çeksin diye çok, renkler senin hikayelerinde hep önemliler diye.
Yorumlar