yanlış hikayeler: bölüm bir

"Yapma. Lütfen, yapma, konuşma, bakma, lütfen." dedi kararlı bir titremeyle. Gözleri karşısındaki kadına kilitlenmişti, ona yalvarıyor gibiydi, lütfen diyordu gözleriyle, lütfen beni bunları bir daha söylemeye zorlama. Kadın tekrarlatmadı ona.

"Buraya geldiğimden beri... bu evde yalnız ikimiz kaldığımız her anda, misafirler veya başka insanlar yokken, sen... seni düşünüyorum, sana dokunduğumu, seni öptüğümü, kimse bakmazken, kimse ayıplamayacakken. Çünkü bana bakıyorsun, ve bir şeyler kopuyor, biliyorum. Etrafımdaki her şey uyuşuklaşırken ben uyanıyorum. Ama uyanmamam gerekiyor, seni öpmeyi istememem gerekiyor, seni arzulamamam, yapıyorum, ama biliyorum yapmamam gerektiğini. Yapma... lütfen, lütfen, bana bunu yapma."

Sesi titriyordu, tüm vücudu gibi. Dişlerinin sesinin karşısındaki kadına gitmemiş olmasını umuyordu çocukça, elleri bembeyazdı, ama gözleri kararlıydı, korkuyordu ve yalvarıyordu. Kadın hiçbir şey demedi. Şaşırmamıştı, üzülmemişti, öylece durdu orada.

"Neden yapıyorsun bunu bana?" dedi birden, kadının ifadesizliği üzerine. "Neden ben? Niye... niye, nasıl ben... ben hep..." durdu, kadın ona yaklaşıyordu.

"Hayır lütfen, lütfen, dur yapma, lütfen, yalvarırım sana dur. İstemiyorum, yapamam, lütfen, yalvarırım dur." dedi kadın yaklaşmaya devam ederken.

Kadın genç adamın beline koydu elini. Vücutları birden birleşti, genç adam kadının göğüslerini hissetti bedeninde. Yakarışları, çığlıkları daha belirleyici oldu birden, sesi daha çok titremeye başladı.

"Ben..." dedi, kadının nefeslerini hissedebiliyordu suratında, kadın öyle güzeldi ki...

"Yapma..." dedi aldığından daha derin bir nefesi vererek. Kadının parmakları belinden boynuna doğru kayarak yükseliyordu.

"Lütfen..." dedi gözyaşlarının arasından kadına bakmaya çalışarak. Kadın artık boynuna hayat gibi dokunan elini zarifçe adamın gözlerinin altına getirdi. Yavaşça tuttu gözyaşı damlasını, damlanın adamın suratında kendine açtığı yolu takip edip, gözlerinin altını sildi yavaşça ona bakan adamın.

"Anne... lütfen... anne, yapma, lütfen..." dedi adam, kadının suratı ona yaklaşırken. Kırmızı rujlu dudaklar bembeyaz kesilmiş dudaklarla birleşti, adam direnmedi, direnemedi. Kadın geri çekildi, gözleri kapalıydı, oğlunun da öyle. Adam az önceki anı tekrar yaşıyormuş gibi durdu bir an, sonra kapalı gözlerinden bir damla süzüldü bembeyaz dudaklarına. Kadın o damlayı yakaladı tekrar.

"Anne..." dedi adam titremesini kontrol altına alıp almadığını umursamayarak. Annesi ıslak parmağını oğlunun suratında gezdirip, bembeyaz dudakları buldu. Parmaklarının tüm asaletiyle adamın bembeyaz dudaklarını kapattı. Oğlunun üzerindeki beyaz gömleği yavaşça çıkardı ve ışıkları kapattı.

Yorumlar

Duke dedi ki…
hmmm ilginç, devamını bekliyorum. O değil de özledik be Yiğitcan.

Popüler Yayınlar