You had me, you had me say and I did not obey.

Şimdi Harry Potter'ın son kitabını bitirmiş birinin yazısını okuyacaksınız, o yüzden spoiler sevmiyorsanız veya kitabı okumadıysanız kaçın.


ULAN O NEYDİ BE! İNSAN İNSANA BÖYLE KİTAP YAZMAZ BÖYLE DENGELERİ ALTÜST ETMEZ ULAN NEDİR BU!

Hay ulan ya! Ulan var ya altüst oldum şerefsizim eşek gibi duygusal hormon salgılıyorum. Rammstein dinledim, RatM dinledim geçmedi anasını satayım bu nedir ya. Dün saat 13.00 sularında aldım kitabı, kendimi annemin yatak odasına kapattım (büyük yatak ya pozisyon değiştirebiliyorsun) ve saat 24.00'e kadar durak vermeden okudum (annem arada peynir ekmek, üzüm, piko falan getirdi süperdi). Bitirdiğimde ebem yerinden oynamıştı arkadaş. Böyle birşey görmedim ben. Yüzüklerin Efendisi bittiğinde de çok pis olmuştum ben, o Ek'lerin sonundaki "ve sonra Orta Dünya'da Yüzük Kardeşliğinden kimse kalmamış" sözüne de çok duygulanmıştım (ki yazarken bile tüylerim diken diken oldu) ama bu kadar değildi ya. Vallahi değildi. O kadar ince işlenmiş ki kitap. Başta sadece Harry var. Ve sonda sadece ölüm. Ve bu transformasyon o kadar iyi işlenmiş, o kadar iyi entegre edilmiş ki, ağzınız yerinden düşüyor. İlk önce Hedwig ölüyor, bir hayvan. Sonra Dobby ölüyor, bir cin. Sonra Fred ölüyor, yakın biri. Sonra Colin ölüyor, ölmeyi haketmeyen biri (bunun tam Harry'nin kendi ölümüne yürürken gerçekleşmesi daha da çarpıcı kılıyor). Sonra Lupin ölüyor, Harry'nin bir baba figürüne yakın gördüğü son kişi. Sonra Snape ölüyor, Harry'nin ölü görmek istediği bir kişi. Ve en sonunda da, evet, Harry ölüyor.

Harry bütün kitap ölümüne yürüyor, bunu bilmeden ve korkarak. O paranoya ve bilememezlik hissi o kadar yayılmış ki kitaba. Ve en sonunda Harry babası, annesi, vaftiz babası ve öğretmeniyle gidiyor ölüme. O kadar mantıklı ve o kadar kurgusu iyi işlenmiş ki, hiçbir yerde "bu ne ki şimdi?" demiyorsunuz.

Ve epilog. Epilog sizi en çok vuran yer olacak. James Potter II, Lily Potter, Albus Severus Potter, Hugo Weasley, Rose Weasley, Teddy Lupin, Victoire Weasley, Scorpius Malfoy. Bunların ne olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Eminim ediyorsunuzdur.

Ve Snape. Bütün 7 kitabın en çok konuşulan karakteri. 7. kitabın da en çok konuşulan karakteri olacak.

Ve Dobby. Ve Dobby, Dobby, Dobby, Dobby. Yüzlerce kitap okudum bugüne kadar, beni ağlatmaya yaklaşan iki an vardı. Biri Kralın Dönüşünde Eomer'in çığlıklarıydı ("ÖLÜM! ÖLÜM ALSIN HEPİMİZİ!"). Diğeri ise Dobby'nin ölümü. Daha iyi anlatılamazdı, daha iyi işlenemezdi. Dobby'm benim ya.

Ve Dumbledore. Bu kitabı üç ana ayırabiliriz aslında, birincisi Harry'nin normal hayatla olan son bağları (Ginny'le öpüşmesi, Fleur ile Bill'in düğünü, tavukları beslemek), Harry'nin hortkuluk avı, ve Hogwarts Savaşı (resmi adı bu, chapter'lardan birinin adı olduğundan dolayı). Fakat hepsinde Dumbledore var. Hepsinde Dumbledore'dan nefret ediyorsunuz. Kitabın sonuna kadar "Dumbledore'un hayatı ve yalanlarından" nefret ediyorsunuz. Kitabın sonunda ise, daha da çok nefret ediyorsunuz, ama Harry anlıyor. Evet inanılmaz geliyor kulağa.

Sanırım özel okulda geçirdiğim mide sıvılarını dışarı iten yıllar bu kitabı okuyabilmek için verilen bir bedeldi. İngilizce bildiğime hiç daha memnun olmamıştım.

Yorumlar

Popüler Yayınlar