I've seen diamonds cut through harder men.


Yahu bu Johnny Depp şekil mi değiştiriyor, yoksa bana mı öyle geliyor? Bakın size göstereyim. Tim Burton-Johnny Depp ilişkisini başlatan film, Edward Scissorhands kapağındaki Johnny Depp'i görüyoruz solumuzda.










Burada da, Tim Burton'la ikinci filmi olan Ed Wood'da görmekteyiz. Hadi ulan saçı geçtim, birader bir insan gözlerini de mi değiştirir be? Yani ne diyeyim bilmiyorum ki. Chameleon bu.












Behey be Johhny be. Ulan bir insan elmacık kemiklerini nasıl değiştirebilir ha? Chameleon olmasan, Redskull'un oğlu olmasan nasıl yapacaksın bunu? Bu arada dikkatinizi çekerim, bu da bir Burton filmi. Allah Allah sıkılmamış mı demeyin, zira beş altı film daha çekiyor Johnny, Burton ile.










Johnny Depp'in, Johnny Depp sakalı ile tanışması. Ulan bakışlarını nasıl değiştiriyorsun yahu. Bu arada bu film bir Alan Moore çizgi romanından sallanmıştır. Evet nedense Alan Moore'un çizgi romanlarını ısrarla değiştirerek filmleştiriyorlar. Ve her ne hikmetse sonuç çizgi roman kadar iyi bir sinema oluyor. From Hell, League of Extraordinary Gentlemen, V for Vendetta falan. Bari Watchmen'de adamı üzmesinler. Zack Snyder üzmez ama herhalde. Bu arada bu filmde Ian Holm süperdi yahu.






Hay ulan. HAY ULAN! Ya oğlum bu adam bizimle dalga mı geçiyor yahu? Robert, ne yaptın adama! Antonio! Kızın memelerine bakma! Söyle, n'aptınız şu herife yahu! Allah Allah, Allah Allaaaah!











Buyur buradan yak. Yani, şimdi son üç resmi bir karşılaştırın, gözünüzü seveyim. Tepkiniz? "Yok ebenin ... Ali Sami." Eveeeeet. Bu filmle Oscar'ı Jamie Foxx'a kaçırmıştı yanlış hatırlamıyorsam, ve Jamie Foxx, Leonardo DiCaprio ve bu performansı izlemiş olarak (eğer bu değilse bile izledim, zira bir sonraki sene de Finding Neverland ile aday olmuştu, onda da) kazanması gerekirdi Johnny Depp'in.









Uff, bu film çok güzeldi yahu. Artık dikkatinizi çektiyse caydım Johnny Depp'ten. Yahu bu nedir, nedir bu. Yani Allah aşkına bakın, aynı adam der misiniz yahu? Ben demem yani. Hof.











Yani...yani...HÖH. Evet. Ya, ulan bu ne. Şimdi kararı size bırakıyorum, bu adam Chameleon! Redskull'dan olma, radyasyondan doğma Chameleon işte! Bu nasıl birşeydir yahu. Cık cık cık.












Neyse yau. Üf be. Bu arada geçen yedi gün içerisinde ilginç filmler seyrettim. Charlie and the Chocolate Factory, Click, From Hell, Kingdom of Heaven, Finding Neverland, Requiem for a Dream. Bunlar arasından Charlie and the Chocolate Factory ile Finding Neverland çok hoştu. From Hell ve Kingdom of Heaven hoş bir zaman geçirme aracıyken, Click tam eğlencelik bir filmdi. Yani böyle aile filmi tadında. Fakat, herkesn çok övdüğü Requiem for a Dream, çok affedersiniz ama, bir boka benzemedi. Bana bilmediğim hiçbirşey söylemediği gibi, bir de Darren Arronofsky'nin "ben entel bir yönetmenim" havaları filmden soğuttu, Jared Leto bile toparlayamadı onu. Yalnız benim Leto'yu seyretme şansına eriştiğim iki filmde de adam keşti yahu. Eheh. Neyse bu da böyle bir anı. Eğer bunu okuyan herhangi bir arkadaşım varsa MSN'i bıraktım artık, benimle iletişecekleri varsa acyberexile@gmail.com'dan iletişsinler. Yok artık MSN.

Yorumlar

Popüler Yayınlar