No one speaks and no one tries, no one flies around the sun.
Benim hakkımdaki 25 garip ve alakasız şey:
1 - Pink Floyd'un Meddle albümü baş ağrımı azaltıyor. Tam yok etmiyor, fakat çok yardımcı oluyor.
2 - Şu dünyada bir maçını baştan sona izleyebileceğim bir spor dalı yok.
3 - Rekabet benim dünyamda hiç yeri olmayan bir şey, zevk alamıyorum ve beceremiyorum.
4 - Üç dil biliyorum fakat ikisini çok basit seviyelerde konuşabiliyorum.
5 - Patlıcan, pırasa ve karnıbahar yiyemiyorum.
6 - Amerika'nın dizilerini Amerikan kanallarından seyredemiyorum, fakat Amerika'nın dizilerini Türk kanallarından seyretmek hayatımın en büyük zevklerinden biri.
7 - Tanrı'nın varlığına inanmamın tek sebebi korku.
8 - Düşündüğümü düşünmeye başladığımdan beri geliştirdiğim bir siyasi fikrim ve Sopranos seyrederken birden kafama düşen bir dini inancım var, ikisi de belli şeylerden bolca iz taşıyorlar.
9 - İlk favori sanatçım Tarkan'dı, ondan sonra Kurban, ondan sonra Metallica, Nirvana, Dead Kennedys, Nine Inch Nails, Queens of the Stone Age ve şu anda da The Beatles.
10 - Bazı konularda düşünebileceğiniz kadar elitist değilim.
11 - Dünyada Tanrı'dan daha çok korktuğum tek şey güçsüz gözükmek.
12 - Kaliforniya'dan Kuzey Karolayna'ya uzanan bir egom var. Fakat egoistliğin tahmin edilebilir ve sömürülebilir doğası yüzünden hayatım bununla çarpışarak geçiyor.
13 - Küçükken karanlıktan, ergenken de böceklerden felaket korkardım. Şimdi bildiğim bir fobim yok.
14 - İstanbul'dayken ota boka hapşururdum, burada biraz azaldı. Alerjikti herhalde.
15 - Annemden ödünç aldığım bir takım saygı duyulası şeyler listem var, o listenin içerisinde de Süpermen, James Bond ve Elvis Presley duruyor. Annemin favori Bond'u Brosnan'ken benimki Craig bu arada.
16 - Uykuyla garip bir ilişkim var, eğer gece 8 saat uyumamışsam bir sonraki gün mutlaka bir şekilde tamamlıyorum, anlamadım iç saatim dakika mı tutuyor fakat henüz sektirmedi.
17 - Dünya üzerinde en sevdiğim kelime "lan". Başka hiçbir dilde bir "lan" yok. En sevmediğim kelime de "mangır.".
18 - Eskiden ölünce ne olacağına dair bir merakım vardı ve bilmek için bilmeyi istemenin dünya üzerindeki en onurlu şey olduğuna inanırdım. Şimdi alakam kalmadı.
19 - Çok iyi yalan söyleyebiliyorum. Beş senedir yakalanmadım en azından.
20 - Zevk konseptiyle tatmin konseptiyle olmayan bir problemim var.
22 - Nadir istisnalar dışında oyunlara bir saatten fazla dayanamıyorum.
23 - Hayatta güçsüz gözükmek ve Tanrı dışında en korktuğum şey bir şeyleri ıskalamak.
24 - Yazdıklarımı dönüp okuyamıyorum.
25 - Hayatımda yaptığım neredeyse tüm hatalar, sonradan hata olduğunu anladığım şeyleri sadece "yapabildiğim" için yapmamdan kaynaklandılar.
***
İçimde garip bir enerji var, bilemiyorum nereye aktarayım.
Gider herhalde az sonra.
Yorumlar
5- Karnıyarık, yeaa.
9- Peki ya Yonca Evcimik? Hı? Aboneyim abone? sekizonbeş vapuru?
14- Çok yaşa!
22- Diablo 2'de 20 saati devirdim, oley.
24- Ben de okumadan duramıyorum. Dur bi okuyayım.
Okudum. ehe. ^_^'
ve flash tv demen çok acayip, geçen gün the wrestler'ı izlerken benim de aklıma flash geldi, yorumları süperdi elemanların ya.
ha bir de, yonca evcimik'le ilişkim çılgın bediş'in tüm sezonlarını -zannediyorum- beş kere falan seyretmekten ibaretti. Ama ne seyretmiştim ya... bi bölümde oktay motosikletle bedişi etkilemek için bir hendekten atlayıp bacağını mı ne kırıyodu, ama aslında kırmıyomuş çıkıyodu sonra meğerse sırf bediş suçluluk hissetsin diye yapıyomuş falan... bediş hayatımı mahvettin ya
Hayatta unutamayacağım şeylerin başında gelir. Ama genelde Bediş Oktay'ı etkilemeye çalışırdı sanki. Bir keresinde Uludağ'a kaymaya gidiceklerdi, Oktay geç kalmıştı, Bediş de arabanın anahtarını paspasın altına koymuştu. Otobüstün paspasının altına tabii. Aklıma gelen ilk sahne bu oldu okuyunca. Haa bir de Bediş'in dedesi vardı, çok garip bi insandı o da. Tıpkı Çılgın Bediş'in çılgın arkadaşları gibi. Bide bide pırasa saçlı, gözlüklü garip bi arkadaşı başka bi gözlüklü arkadaşa aşıktı. Başka bi gözlüklü arkadaş da sanırım Bediş'e aşıktı. Ayrıca pırasa saçlı gözlüklü garip kız, gözlüklü çocuktan kıskandığı bi kızın resmini kum torbasının üstüne resmini yapıştırmıştı da ona vuruyordu sürekli. Garip garip hareketler yapıyordu.
Arada müzik yavaşlıyor, konuşmalar ağırlaşıyor, ya da hızlanıyor ve o inanılmaz şarkı geliyor...
"Çılgın bedişim yok başka işim. Elim dursa durmaz ki dilim. Yalan dünya yine de severim bıdıbıdıbıdıdı "
Saatlerce Bediş hakkında konuşabilitem var ama durduruyorum kendimi bu noktada. xD