Êlegon Bölüm Üç: Tahtların Düşüşü

"Athena öldü. Bunu biliyorsunuz değil mi?" dedi Êlegon sakince. "Bir Tanrıyı öldürdüm. Bunu biliyorsunuz değil mi?". Sesinde bir tahrik edicilik vardı. Karşısında, bütün haşmetleriyle Zeus ve akrabaları dururken onun sesi bile titremiyordu, bu bile Zeus'a kızının öldüğünün kanıtı gibi gelirken hem de. "Söyle ölümlü, nasıl ölmek istersin? Çünkü birçok şekilde ve birçok zaman diliminde öleceksin. Affedilmeden ve merhametsizce. Söyle o zaman ölümlü, birini seç." diye kükredi Zeus. Êlegon kıpırdamadı. Titremedi ve merhamet dilemeye yanaşmadı. "Siz öldünüz. Bunu biliyorsunuz değil mi? Bütün Tanrıları öldürdüm. Bunu biliyorsunuz." dedi sadece. Zeus, hiddetini içine atarak büyüdü, büyüdü ve Êlegon'un göremeyeceği yükseklerden kükredi: "BEN HENÜZ ÖLMEDİKÇE, SENİN BİRŞEYİ ÖLDÜRMEN MÜMKÜN OLMAYACAK ÖLÜMLÜ! SEN ÖLMEDİKÇE DE, BEN ÖLMEYECEĞİM!". Êlegon gülümsedi, ve "Açıkça" dedi "bilmiyormuşsunuz.". Kılıcını çekti ve hızla yere sapladı. Yüzündeki gülümseme silinmemişti. "Bakın," dedi "bakın taht odanız nasıl kanıyor.". Böyle demesiyle, kılıcını sapladığı yerden bembeyaz ve kan yoğunluğunda bir sıvı odayı doldurmaya başladı. Sıvıyla beraber sesler de geliyordu. İnsanların ağlama sesleri, çığlıklar ve açıkça duyulan serzenişler. "Duyuyor musunuz?" diye sordu Êlegon yavaşça, hala gülümseyerek. "Ölümünüzü duyuyor musunuz? Dört şehirde, kendilerine Tanrıların askerleri diyen ölüm makinelerinin, müritlerinizi öldürüşünü duyuyor musunuz? Sizi öldürüşünü duyuyor musunuz?" . Zeus, belki de ölümsüzlüğünde geçen milyonlarca yıl boyunca, Kronos'u dağın dibine zincirlediğinde bile göstermediği bir şey gösterdi Êlegon'a. Şaşkın bir ifade. Bu ifade sadece birkaç saniye Êlegon'a bahşedildi, ondan sonra yerini bir anlamışlık ifadesi bıraktı. "Sen... sen bizim güçlerimizi kullandın. Bizim güçlerimizle bizi yokediyorsun. HAYIR! Buna izin veremem! Hala bana inanlar var, inanca ihtiyacı olanlar hep vardır hizmetkarım. Hep olacaktır. Hep!" diye kükredi yine. Êlegon istifini hiç bozmadan, hiç kesilmeden iki kelime söyledi sadece. "Zeus" dedi Tanrıların babasına bakarak. "kanıyorsun." . Kimse, hiçbir şey anlamamış biçimde, kafasını Zeus'a çevirdi. Zeus'un kalbi olması gereken yerde bir ok vardı. Apollo'nun bizzat işlediği altın bir ok. Apollo'nun bizzat, vurduğunu öldürmesi için kutsadığı saf altın bir ok. Diğer bütün Tanrılar, bunu gördüler, en çok da Apollo. Fakat hiçbiri yas tutacak zamanın olmadığını biliyorlardı, içlerinden bir tek Hera dönüp konuştu. "Sen, hizmetkar. Benim gücümle ordularını intihara gönderdin. Hades'in gücüyle Athena'yı kandırdın. Aphrodite'in gücüyle, Aphrodite'in kardeşini baştan çıkardın. Onun ruhunu Zeus'un gücüyle takip ettin, göğün delindiği yerde Poseidon'un kuvvetini kullandın. Şimdi de Hermes'in kuvvetiyle kocamı ve kardeşimi öldürdün. İşe yarar gücün kalmadı. Şimdi ne yapacaksın? Ölümü bekleyecek kadar erdemin kaldı mı?" . Êlegon, elini zırhının içine soktu. "Evet" dedi Hera'ya "sizin ölümünüzü bekleyecek kadar erdemim var.". Bunu dedikten sonra zırhının içindeki kuşları çıkardı, onları hayattaki Tanrılara doğru yönelterek. "Sen, Hera." dedi yavaşça, kuşlar Tanrıları kanatırken "insanları sevdin. Kendi gücünle onları yonttun, onlara emek verdin. Onlar için ölümsüzlüğünü seve seve verirdin. Şimdi ne yapacaksın? Sana bir tek güvenen kalmadı. Hiçbirinize kalmadı. Hepinizi unuttular ve hepinizi öldürdüler. Ölümünü bekleyecek kadar erdemin olup olmadığını merak etmeden önce. Ama ben erdemliyim Hera. Olmasam sizi öldüremezdim." Cümlesini bitirdiği anda, bütün Tanrılar yere yığıldı. İşinin bittiğini gören Êlegon, hafifçe kılıcının deldiği noktaya doğru kaydı, ve dört şehre birden seslenebileceği bir noktaya kadar düştü.

***

"YUNAN ŞEHİRLERİ" diye kükredi Êlegon. Herkes onu duyuyordu, fakat hiç kimse göremiyordu. "TANRILARINIZ SİZİ ALDATTI. SİZE İHANET ETTİLER. ARTIK VİCDANINIZA İNANACAKSINIZ. KENDİNİZE. ÇÜNKÜ HAİN TANRILARINIZ ÖLDÜ. ONLARI BEN ÖLDÜRDÜM. BEN KİM MİYİM?" dedi ve durakladı. Etrafına baktı, düşüşü henüz kesilmemişti. "BEN SİZİM. FAZLASI DEĞİL." ve kısa süre sonra Ege Denizi'ndeki balıkçıların, havadan denizin dibine düşen birini gördükleri haberi yayıldı.